- haşlanmış
- adj. boiled
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
çoban böreği — is. Haşlanmış patateslerin sütle püre durumuna getirilip doğranmış soğanla kavrulmasından sonra üzerine et suyu, kıyma ve nane eklenerek pişirilmesiyle hazırlanan börek … Çağatay Osmanlı Sözlük
dalyan köftesi — is. İçine bezelye, havuç ve haşlanmış yumurta konularak rulo biçiminde hazırlanan bir tür köfte … Çağatay Osmanlı Sözlük
dil — 1. is. 1) Ağız boşluğunda, tatmaya, yutkunmaya, sesleri boğumlamaya yarayan etli, uzun, hareketli organ, tat alma organı Ağzımı dolduran kocaman dil, kelimelere yer bırakmıyor ki... Y. Z. Ortaç 2) Birçok aletin uzun, yassı ve çoğu hareketli… … Çağatay Osmanlı Sözlük
doğranmak — nsz 1) Kesilmek, parça parça edilmek Bu leğenlere haşlanmış et ve ekmek doğranmıştı. F. R. Atay 2) mec. Kesilir gibi ağrımak Kollarım doğranıyor … Çağatay Osmanlı Sözlük
fasulye piyazı — is. Haşlanmış kuru fasulye ile katı yumurta ve kuru soğan karışımı piyaz … Çağatay Osmanlı Sözlük
fırında makarna — is. Haşlanmış makarnaların arasına özellikle kaşar peyniri konularak üzerine süt dökülüp fırında pişirilen makarna yemeği … Çağatay Osmanlı Sözlük
ıspanaklı yumurta — is. Haşlanmış ve yağda hafif kavrulmuş ıspanağın içine yumurta kırılması ile hazırlanan yemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
işkembe çorbası — is. Temizlenmiş ve önceden haşlanmış işkembenin genellikle tavla zarı büyüklüğünde doğranmasından sonra un, sirke, sarımsak karıştırılarak hazırlanan bir çorba türü … Çağatay Osmanlı Sözlük
kavurma — is. 1) Kavurmak işi 2) Kendi yağıyla pişirilip kavrulduktan sonra yenen veya dondurulup saklanan et Sinide haşlanmış ve ikiye kesilmiş yumurtalar, yeşil soğanlar, tulum peynirleri, kavurmalar vardı. T. Buğra 3) sf. Kavrulmuş olan Birleşik Sözler… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kevgir — is., Far. kefgīr 1) Uzun saplı, yayvan, derin kaplardan yiyecekleri süzerek almaya yarayan delikli kepçe 2) Haşlanmış yiyeceklerin sıvılarını veya bazı sıvıları süzmek için kullanılan, delikli, genellikle yuvarlak biçimli mutfak kabı, süzgeç … Çağatay Osmanlı Sözlük
kısır — 1. is. Haşlanmış bulgur, taze soğan, maydanoz ve baharatla yapılan bir tür yemek 2. sf. 1) Üreme imkânı olmayan, döl vermeyen (insan ve hayvan) 2) Ürün vermeyen (toprak) Kısır toprak. 3) mec. Verimsiz, yararsız, sonuçsuz Kısır çalışma. Kısır… … Çağatay Osmanlı Sözlük